Bahar geldi, boş geldi...

Başlığa bakmayın aslında bahar dolu geldi.. Artan bi' kurabiye işleri, site yenileme çalışmaları, sınav haftası, yazılı okumalar, not girmeler, birbirini tekrarlayan saatler, uykusuz kalınan saatler...

O kadar yoruluyorum ki, sabahları saat çaldığında lanet ediyorum.. Erken yatamıyorum... Uykumu almadan işe gidiyorum. Eve geldiğimde durmadan birşeylerle uğraşıp, bazen saatlerce oturmuyorum...

10 tane 9.sınıfa girmek ve aynı dersi 5 gün içinde 10 kere anlatmak... Sürekli gürültü, sürekli aynı kelimeler, üniversitede öğrendiğim ideal öğretmen kritelerini uygulamaya çalışma.. Hiçbir zaman kendini yeterli bulmama... İki gündür 3.dersin sonuna doğru bir iç sıkıntısı basıyor. Nefes alamıyorum gibi oluyor. Gözlerimi kapatıp avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Bir maça mı gitmeli konsere mi? Yada lisedeyken her bunaldığımda yaptığı gibi Metallica'nın black albümünü koyup son ses dinlemeli miyim?

Tüm yoğunluğuma rağmen yapmak istediğim bir sürü şey var ve yapamıyorum. Sürekli birşeyleri unutuyorum. Erteledikçe erteliyorum. Mesela kitap okumak istiyorum.. Geçen kitaplığımı topladım (nasıl olduysa) Bana öyle bir baktılar ki içimde okuma hissi öyle kuvvetlendi ki aynı kuvvetle de söndü...

Başardığım tek birşey bu aralar o da spora devam etmek... Spor yaparken gerçekten çok rahatlıyorum. Bugün yüzmeye de başladım.. Sanırım bu yoğunluktan beni çekip alıyor. Rahatlıyorum. Artık tatile gitmek istiyorum. Hiçbir şey yapmadan güneş altında kıpırdamadan yatmak istiyorum.

Dün bir arkadaşımın su kaplumbağasını aldım. Aylardır uykudaymış ve hastaydı. Bugün ona yeni bir yuva kurduk. Uykudan uyandı ve hareketli. Gözlerinde bir enfeksiyon var, henüz açamıyor. Kabuğu da beyazlamış. Bugün onu 10dk balkonda güneşlendirdim. Onunla birlikte bende uykumdan uyanmaya çalıştım..

Artık kabuğumdan çıkma vakti geldi sanırım...
Bi tık tık yapar mısınız?